- Özel Hatem Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Seda Güler, Özellikle yaz aylarının gelmesiyle beraber, hemen kilo vermek isteyen bazı insanların uzman görüşü olmadan yaptıkları diyetlerin tehlikeli olduğunu vurguladı.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Seda Güler, yaz aylarıyla beraber tatil planı yapan vatandaşların fit bir vücut için diyet yapmaya başladığını, ancak uzman önerisi olmadan sağdan soldan duyumlarla yapılan diyetlerin sağlık sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulundu. Diyetisyen Güler, Özellikle şok diyetlerden kaçınmak gerektiğinin altını çizerek, vatandaşların bu tür diyetlerle psikolojilerini, vücutlarını ve fizyolojilerini bozmamaları gerektiğini ifade etti.
“Şok diyetlere dikkat”
Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Seda Güler, “Kısıtlamaların bitmesi ile birlikte sosyalleşmeler tabi ki ön planda olacak. Hem de önümüz yaz dolayısıyla herkes tatil programlarını yapmaya başladır bile. Bu durumda hem kadına hem de erkeğe fit bir vücudu gerektiriyor. Tabi pandemi döneminde herkes evde çok fazla vakit geçirdi. Buna bağlı olarak da illaki vücut ağırlıklarında artış meydana geldi. Burada en önemli olan kısım kesinlikle kısa vadede çok çabuk zayıflayabilmek adına şok diyetler yapılmamasıdır. Sağlıklı bir şekilde zayıflayabilmek adına kesinlikle diyetisyenden yardım almalarını öneriyorum” dedi.
“Doktora danışmadan zayıflama çayı, bitki çayı kullanılmamalı”
Uzmanlara danışılmadan zayıflama çayı, bitki çayının kullanılmaması gerektiğini ifade eden Diyetisyen Güler, “Bu süreçte önümüz yaz, metabolizmanın hızlanmasında su tüketimi çok önemli. Zaten terleyeceğimiz için ki Gaziantep çok sıcak memleket. Bol su tüketimi olacak ekstra su tüketmeye özen gösterelim. Bitki çaylarını yardımcı olarak kullanabilirler ama bu durumda da yine diyetisyenlerine veya doktorlarına başvurmadan, bilinçsiz herhangi bir zayıflama çayı, bitki çayı kullanılmasını asla önermiyoruz” şeklinde konuştu.
“Fiziksel aktivitelerini günlük 10 bin adım diyoruz”
Fiziksel aktivitelerin önemli olduğunu açıklayan Güler, “Fiziksel aktivite çok önemlidir. Verilen kiloların, zayıflamanın kalıcı olabilmesi adına fiziksel aktivitelerini günlük 10 bin adım diyoruz. Ama bunun yanı sıra sabah aç karnına yürüyüş yapmaları hem zindeliklerini hem de daha iyi zayıflayabilmelerini sağlayacaktır. Uzun süreli açlıktan sonra yapılan sporlar her zaman daha kısa vadede daha kalıcı sonuçlar verir. Tabi ki profesyonel bir spor konusunda yardım alabilirler ama illa herkes spor merkezine gidecek veya profesyonel bir yardım alacak diye bir şey yok. Parklarda da spor aletleri var. Onlardan da yararlanabilirler. İnternetten de egzersiz yapabilirler. Mutlaka hareket egzersiz yapılmalı” ifadelerini kullandı.
“Yanlış beslenme sporla tolere edilmez”
Yanlış beslenmenin sporla tolere edilemeyeceğini ifade eden Güler, “Öncelikle bu kuşun iki kanadı gibidir. Yanlış beslenmeyi sporla tolere edemezsiniz. ‘Her istediğimi yiyeyim üzerine gidip 3 saat koşayım gibi bir şey mümkün olmuyor.’ Aldığımız kaloriler küçük gibi gözükse de çok fazla olabiliyor. Biz 1 saat çok yoğun egzersiz yapsak bile günümüzde kimse 3 saat üst üste yoğun bir egzersiz zaten yapamaz. O bir saat en fazla 250-300 kalori harcayabilecek. Ama biz bu memlekette bir porsiyon baklava ile 400-500 kalori hatta yemeğin üzerine tat olsun diye yiyoruz. Dolayısıyla yanlış beslenme sporla tolere edilemez” ifadelerine yer verdi.
“Ekmeği kestim zayıflarım algısı çok yanlış”
Ekmeği keserek zayıflamanın herkes için aynı etkiyi sağlamayacağının altını çizen Güler, “Öncelikle hedef doğru beslenmek ve doğru beslenmek için uzman yardımı ve buna bağlı olarak da fiziksel aktivite. Karbonhidratı azaltmak tabi ki zayıflamayı sağlayacaktır ama burada her şeyin bir oranı var. Herkes için ekmeği kesmek zayıflatır mı, direk olarak söyleyemeyiz. Bireyde insülin direnci varsa abdominal yağlanma varsa, pankreas ve karaciğerde sıkıntılar varsa direk olarak onu kesmek yine ilk etapta belki birkaç kilogram fark ettirse de sonrasında duracaktır . Her şeyin azı karar çoğu zarar. Ekmeği tamamen kesmek bir ömür boyunca mümkün müdür. Bir insan 1 yıl tamamen ekmeksiz yaşayabilir mi, bence tamamen şekersiz yaşayabilir. O hiç önemli değil. Olması gerekende odur sağlıklı olabilmek için. Şu an günümüzde bir insanın tamamen ekmeksiz yaşaması çok doğru değildir. Zaten mümkün de değildir. Burada ekmeğin çeşitleri çok önemli, glütensiz ekmek tüketmek, beyaz undan kaçıp esmer un, siyah ekmeği ya da karabuğday unu gibi onlardan yapılan ekmekleri tüketmek daha sağlıklı olacaktır. Daha uzun süre tok tutacaktır. Lif oranları daha yüksektir. Vücutta emilim oranı olarak daha iyidir. Ama tamamen sıfırladığımız takdirde de ekmekte de birçok tahıl grubunda da ribof, B12, B6 gibi birçok vitaminler var. Bu kez bunlardan mahrum kalmak da vücutta tabi ki halsizlik, yorgunluk, saç dökülmesi ya da unutkanlık gibi geri bildirimler verebilir. Bir tarafı yaparken diğer bir tarafı yıkmak ne kadar doğru. Kaş yapayım derken göz çıkarmanın manası yok. Kontrollü, vücudunuzun, psikolojinizin, iş hayatınızın, sosyal hayatınızın günlük rutinlerinin izin verdiği, müsaade ettiği seviyede uzman yardımı aldığınızda vücut analiziniz ve kan değerlerinizle birlikte, sosyal hayatınız, çalışmanız veya ev hanımı da olsanız, çalışmamanız, işinizin yoğunluğu, işinizin ağırlığı fiziksel aktivitelerinizin hepsi göz önünde bulundurularak en doğru diyet listesinin hazırlanarak size uygulatılması en kalıcı ve en doğru zayıflamayı getirecektir” diye konuştu.